BaÅŸarıyı Etkileyen Faktörler Ve BaÅŸarısızlık Yazdır

Öğrenciyis

Başarıyı Etkileyen Faktörler Ve Başarısızlık

Başarılı çocuklar yetiştirebilmek için öncelikle başarısızlık nedenlerini ve başarıyı etkileyen faktörleri bilmemiz gerekiyor.
Bu konuda yapılmış detaylı bir araştırmanın sonuçlarını kendi deneyimlerimi de birleştirerek sizlerle paylaşmamın doğru olacağını düşündüm. Amacım sadece genel anlamda bilgi paylaşımında bulunmaktır.
Hatice YILMAZ
Duygusal Faktörler
Motivasyon
Zihinsel Faktörler
Sınav Kaygısı
Cinsiyet Faktörü
Kardeş Tutumları
Arkadaşlık İlişkileri
Ders Çalışma Yöntemi
Okul-Öğretmen Faktörü
Bireysel Nedenler
Ebeveyn Tutumları
Aileye Bağlı Nedenler
Okul öğretmen faktörü

Duygusal Faktörler;
• Başarılı öğrenciler, başarısız öğrencilere göre başarıya dönük olumlu bir tutuma, iyi ilişkilere ve öğretmenlere yönelik pozitif bir imaja sahiptirler. Kendilerine güven ve sorumluluk duyguları daha çok gelişmiştir.
• Başarılı öğrenciler başarılarını daha çok kişisel etkenlere, başarısız öğrenciler başarısızlıklarını daha çok çevresel etkenlere bağlamaktadır.

Motivasyon;
Genellikle başarısız çocukların motivasyonu, başarısız çocuklara göre daha yüksektir.
• Motivasyonu artırmak için önce aile, çocuğun kendine olan güvenini artırmalıdır.
• Çalışmaları ailesi tarafından desteklenmeyen ve sürekli olarak eleştirilen çocuklar kendilerini değersiz olarak görürler. Bu durum çocuğun var olan kapasitesini gizlemesine neden olur.
• Ailenin başarı çizgisinin çok düşük olması veya ulaşılamayacak kadar yüksek olması
da öğrencilerin motivasyonunu bozmaktadır.
• Araştırmalar başarısız öğrencilerin aldıkları notlar karşısında tahmin
edilemeyecek kadar iyimser olduklarını, çalışma için motivasyon eksikliği
duyduklarını, akademik alanlardaki başarısızlıkları için suçluluk duyduklarını
göstermektedir.

Zihinsel Faktörler;
Araştırmalar okulda başarısı yüksek öğrencilerle başarısı düşük öğrencilerin zekâ düzeyleri arasında belirgin farklılıklar olmadığını göstermiştir. Bu bilgiye göre her öğrenci başarılı olmaya adaydır. Aynı araştırmalar zeka düzeyi yüksek öğrencilerin daha serbest, az denetimli ortamda, diğer öğrencilerin de daha kontrollü bir ortamda başarılı olduklarını göstermiştir.

Sınav Kaygısı;
Sınava hazırlanan öğrencilerin yaşadığı kaygının iki önemli nedeni vardır. İlki büyük bir yarışta olmanın, sınavın getirdiği doğal kaygıdır. İkincisi ise, ‘Başarım düşük olursa anneme, babama, çevreme ne diyeceğim’ . ‘Herkese mahcup olacağım’ gibi kaygılardır. Araştırmalar orta düzeydeki kaygının yüksek performans için gerekli olduğunu
ortaya koymaktadır. Yüksek sınav kaygısı yaşayan öğrenciler, sınavda elde edecekleri başarı düzeyinin kişisel değerlerini yansıtacağına inanırlar. Başarısızlığın en önemli nedeni ise kaygı değil, öğrencinin çalışma alışkanlığı kazanmamış olması ve sınav becerilerindeki yetersizliktir. Çok başarılı ya da başarısız öğrencilerin orta düzeydeki öğrencilere göre daha
yüksek sınav kaygısı yaşadıkları gözlenmiştir. Sınav kaygısı ve denetim odağı ilişkisi ile ilgili araştırmalarda, öğrencilere niçin
başarısız oldukları sorulduğunda, düşük kaygılı öğrenciler “çok kötü sınavdı” gibi dışsal faktörler üzerine, yüksek kaygılı öğrenciler ise kendilerine, içsel faktörlere yüklemede bulunmuşlardır.

Cinsiyet Faktörü;
Öğrencilerin genel olarak başarılarını yetenek, başarısızlıklarını ise şans etkeniyle açıklamayı tercih ettikleri görülmektedir.
Cinsiyete bağlı farklılık ise başarıda kız öğrencilerin çabayı, erkek öğrencilerin ise yeteneği etkin olarak gördükleri belirlenmiştir.

Kardeş Tutumları;
Başarısızlık karşısında kardeşler de ana babanın tarafını tutar ve istemli olarak onların tutumunu benimserler. Fakat başarısız olan çocuk, kardeşlerinin müdahalesini kolaylıkla kabul etmez. Onlara karşı saldırgan davranabilir ve kardeşlerinin başarılarıyla ana babasını elinden aldıklarını düşünür ve olumsuz duyguları daha da şiddetlenir. Kardeşler arası başarı düzeyi farklı ise bu tür duygulara daha sık rastlanır. Aile ortamı bu tip duyguların artmasına ya da azalmasına sebep olur. Kardeşler arası şiddetin azalması için yapılacak en önemli şey ise kardeşleri kıyaslamaktan uzak durmaktır.

Arkadaşlık İlişkileri;
• Arkadaş grubu tarafından kabul görmek gençler ve çocuklar için güçlü bir ihtiyaçtır. Arkadaş grubunun özel değerlerine bağlı olarak eğitimsel istekler artar ya da azalır.
• Gençlerin eğitimsel istekleri arkadaşlarının istekleriyle uyum içindedir ve ilişki yakınlaştıkça onların fikirlerinden etkilenme de artmaktadır.
• Başarılı ve başarısız öğrenciler üzerinde yapılan araştırmalar, başarısız öğrencilerin arkadaş grubunun etkisiyle okula ve ders çalışmaya dönük olumsuz tutumlar geliştirdiğini, cinsiyet farkı olmaksızın başarılı öğrencilerin arkadaşlarını başarılı öğrencilerden, başarısız öğrencilerin ise başarısız gruptan seçtiklerini ortaya koymaktadır.
• Ergenlikte arkadaş etkisi daha baskındır ve bir de aile ile çocuk arasındaki ilişkiler bozuksa ailesel etkiler iyice azalabilir.

Ders Çalışma Yöntemi;
• Ders çalışma bir okuma şekli olarak tanımlanmaktadır. Ancak ders çalışmanın sıradan okumadan farklılaştığı yön bir problem veya konunun dikkatli ve sorgulayarak incelenmesini gerektirmesidir.
• Öğrencinin bilgi ve beceri kazanması için ödevlerini yapması beklenir.
• Öğrencinin ödevde başarılı olması da ödevde istenen şeyin farkında olması ve çalışmasını bu istekleri karşılayacak şekilde yapabilme yeteneğine sahip olması gerektirmektedir.
• Özetleme, not alma gibi aktiviteleri kullanma becerisi; hafıza kapasitesi veya önceki bilginin transferi gibi öğrenciye ait özellikler, metin düzenleme ve kavramsal güç öğrenilecek konuların yapısı, çocuğun ders çalışırken öğrenmesini kolaylaştıran veya zorlaştıran faktörlerdir.
Okuma ve altını çizme gibi diğer stratejilerden daha derin bir çalışma gerektiren not alma başarılı öğrencileri başarısız öğrencilerden ayıran önemli bir faktördür.

Bireysel Nedenler;
• Çocuğun ön bilgilerinin yetersiz olması, diğer bir ifadeyle bulunduğu sınıf düzeyine gelinceye kadar almış olduğu eğitimle oluşturduğu akademik temelin zayıf olması, gereken becerileri ortaya koymasına engel olmaktadır.
• Anlayamadığı konularda soru sormaktan çekinen, utangaç, kendine güveni düşük ve sınavlarda çok heyecanlandığı için bildiği soruları dahi yapamayan, kaygılı kişilik yapısı başarıyı engellemektedir.
• Geçmişte aynı dersten başarısız olma veya o ders, konuyla tanışık olmama nedeniyle ; ‘’Nasıl olsa başarısız olacağım’’ önyargısıyla çocuğun yeterince çalışmaması da öğrenciyi başarısızlığa götürmektedir.
• Ders çalışma alışkanlıkları ile akademik başarı karşılaştırıldığında, öğrencilerin ders çalışma alışkanlıklarının (zamanı iyi planlama ve kullanma, öğrenme motivasyonu vb.) akademik başarıyı olumlu etkilediği görülmektedir. Ders çalışma süresi uzun olan öğrenciler diğerlerine oranla daha başarılı olmaktadır.
• İlköğretim ikinci kademe ve ortaöğretim yıllarına rastlayan ergenlik döneminde yoğunluk kazanan duygusal nedenler, ilgi alanlarının değişmesi ve çeşitlenmesi önemli başarısızlık nedenlerinden. Bu dönemde hızlı bir gelişme ve değişim sonucu ergenin dikkatinin zayıfladığı ve duygusal gerginlik nedeniyle içe çekildiği, kendisiyle ilgilenmenin arttığı ve belirli noktalarda yoğunlaşmayla düşünce alanının daraldığı, bütün bunların da çalışma ve başarıyı olumsuz etkilediği görülmektedir.
• Ergenlik döneminde gencin sözel olarak ifadesi daha çok gelişmiştir. Artık sadece olanı değil olabilecek olanı anlayabilmektedir. Olasılıkları, hipotezleri, gerçekler ve gerçekdışı mantığı kavrayabilme gücüne sahiptir. Ergenin soyut düşünce yeteneğinin bu düzeye gelmiş olması beklendiğinden müfredat programı da bu doğrultuda hazırlanır. Ancak bilişsel açıdan henüz bu olgunluğa ermemiş öğrenciler başarısız olabilmektedir.
• Yaşıtlarına oranla fiziksel olarak geç olgunlaşma da gencin kendine güvenini zedelemekte, kişisel ve sosyal uyumunu bozmaktadır. Bunun getirdiği özgüvensizlik başarıyı olumsuz etkilemektedir.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol