Özgüven Duyguları Yüksek Çocuklar Daha Çabuk BaÅŸarıya Ulaşıyor Yazdır

Öğrenciyis

Özgüven Duyguları Yüksek Çocuklar Daha Çabuk Başarıya Ulaşıyor

Çocuk sevilirse yaşar, kabul görürse gelişir, güvenirse büyür. Anne babası tarafından görülmek, anlaşılmak, ciddiye alınmak, saygı görmek ve olduğu gibi kabul edilmek çocuğun doğuştan gelen temel ihtiyacıdır. Bu ihtiyaçları karşılanan çocukların kendilerine güven duyguları da gelişir. “Başarının temelinde % 90’ın üzerinde duygusal zeka bulunmaktadır. Duygusal zekanın temelinde ise özgüven, yani kişinin kendi başına bir şeyi yapabileceğine olan güveni yatar. Bilgiyi temel alan akademik ve zihinsel zeka adı verilen faktörün başarıya katkısı ise sadece % 4-5 dolaylarında olmaktadır.”
Cüceloğlu 2002

Veliler İçin:
  1. Sevginizi sözlerinizle, davranışlarınızla, ilginizle, sevgiyle bakan gözlerinizle ve dokunarak gösteriniz. Çocuğunuzun ne yaparsa yapsın ona değer verdiğinizi, onun yanında olduğunuzu, onu sadece “o” olduğu için sevdiğinizi ve kabul ettiğinizi bilmesini sağlayınız. İnsan sevgisini, duygu ve eylemler içeren çeşitli şekillerde ifade eder. Sevgimizi ifade etmek için kimimiz “sen harikasın, çok düşüncelisin” der, kimimiz çocuğumuza sarılır öperiz. Bazen çocuğumuzla duygularımızı paylaşabileceğimiz özel zamanlar yaratırız. Bazen sürpriz yapar çok beğendiği bir şeyi masasına bırakırız ya da eve geldiğinde en çok sevdiği pastanın kokusu ile karşılarız onu. Bazen de derdini dinler, sorunlarına çözüm bulmaya çalışırız. Ayrıca, aile üyelerinin birbirlerine karşı sorumluluk bilinci ile hareket etmelerini sağlayarak sevinçlerimizi ve sıkıntılarımızı paylaşarak, birbirimizi anlamaya özen göstererek, çocuğumuz yanlış yaptığında da küsmeyip yanında yer alarak, özel dönemlerinde destekleyerek ve davranışlarının sonucuna katlanmasını sağlayarak sevmeyi öğretiriz onlara.
  2. Çocuğunuzun genç bir yetişkin olduğunu kabul ediniz ve ona çocuk muamelesi
    yapmayınız. Duygularınızı ifade ederken açık konuşmaya ve ‘ben dilini’
    kullanmaya özen gösteriniz.

    Çocuklarınızdan istekleriniz veya onların hoşlanmadığınız tavır ve davranışları ile ilgili konuşmalarınızda içinizden geçenle ağzınızdan çıkan sözlerin aynı olmasına dikkat ediniz. “……………. yaptığında üzülüyorum, …………… kırıldım, ………… korkuyorum, ……….. nasıl yardımcı olabilirim” gibi kendi duygularınızı ifade eden cümleler kurmaya özen gösteriniz.

  3. Çocuğunuzu dinlemeyi öğreniniz.Sizinle konuşmaya çalıştığında; gerçekten ona ayıracak zamanınız yoksa, dinlemek için uygun olmadığınızı ve ne zaman uygun olacağınızı söyleyiniz. Konuştuğunuz konu ne olursa olsun, onu ne kadar dinlerseniz sizinle o kadar çok şey paylaşır. Etkin dinlediğinizi göstermek için; Bir kişiyi dinlemenin ona saygı göstermek olduğunu biliniz. Sessiz olunuz,başka şeylerle ilgilenmeyiniz, Beden dilinizi kullanınız, kafanızı sallamanız, göz iletişimi kurmanız, sözlerini dikkatle dinlediğinizi ifade edecek tavır sergileyerek onu dinlediğinizi gösteriniz. Konuşmaya davet edici tutum sergileyiniz. Çocuğunuzun konuştuğu konu ile ilgili kendi duygu ve düşüncelerinizi veya bir deneyiminizi açıklamanız, onun duygularını
    açıklamasını kolaylaştıracaktır.
  4. Çocuğunuzun tercihlerine saygı gösteriniz.
    Eleştirmeden, yargılamadan, susturmadan ve aşağılamadan düşüncelerinin vedavranışlarının nedenini öğrenmeye çalışınız. Herhangi bir konuda duygu veya düşüncesini açıklayan çocuğunuza; “sana mı kaldı,sen zaten şöylesin, sen sus, sen ne anlarsın” gibi sözcükler kullanmak yerine, “o konuda ben …….. düşünüyordum ama sen neden öyle düşünüyorsun?” diyerek düşüncesinin nedenini öğrenmeye çalışınız. Giyim tarzı veya saç modeli ile dalga
    geçmeden önce kendi gençlik yıllarınızı düşününüz.
  5. Etkili iletişim kurmaya özen gösteriniz. Çocuğunuzla etkili iletişim kurabilmeniz onun kendine ve size güven duygularınıgeliştirecektir. Çocuğunuzla iletişim kurarken ona değerli olduğunu hissettiriniz.
    • Duyguları sizin duygularınızla örtüşmeyebilir. Duygularına karşı çıkmayınız, duyguların doğrusu yanlışı olmaz.
    • Çocuğunuzun sorunlarının çözümünde araç olduğunuzu unutmayınız, onun ayrı birey olduğunu kabul ediniz.
    • Çocuğunuza zaman tanıyınız, zorla bir şey kabul ettirmeye çalışmayınız, konuşmak istemediğinde zorlamayınız, saygı gösteriniz.
    • Yargılamayınız. “ Bu çalışmayla başarılı olamazsın” yerine “ eksiklerinin nedenine, istediğin başarıya ulaşabilmen için sana nasıl yardımcı olabilirim?” diye sorunuz.
    • Gözdağı vermeyiniz. “Sınavı kazanamazsan ben sana ne yapacağımı bilirim“ yerine “sen elinden geleni yapmayı ihmal etme, bana yeter” demeye özen gösteriniz.
    • Emir vermeyiniz. “Söylenmeyi bırak, odana git çalış” yerine“ yorulduğunu biliyorum ama çalışman gerektiğini sen benden daha iyi biliyorsun” demeye dikkat ediniz.
    • Nutuk çekmeyiniz. “Bize çalış diyen mi vardı, senin için ne kadar fedakarlık yaptığımın farkında mısın?” yerine “istediğini elde edebilmen için neler yapman gerekiyor, ben sana nasıl yardımcı olabilirim?” diye sorunuz.
    • Alay etmeyiniz. “Bebek gibi mızmızlanıyorsun” yerine“ yorulduğunu anlıyorum ama sana güveniyorum” mesajı veriniz.
    • Avutmayınız. “Her şey düzelecek, endişelenme” yerine “programlı ve düzenli çalışmazsan üzülebilirsin, ben de sen üzüldüğün için üzülürüm” demekten çekinmeyiniz.
  6. Çocuğunuzu başkaları ile kıyaslamayınız.
    Onu özellikle arkadaşlarının, öğretmenlerinin ve tanıdıklarının yanında eleştirerek veya şikayet ederek küçük düşürmeyiniz. Bu konuda yaptığımız bir araştırmaya göre, “başkaları ile kıyaslanmak” öğrencileri en çok rahatsız eden anne baba davranışlarının ilk sırasında yer almaktadır. (Bu konuda yaptığımız araştırmalar Rehberlik Bülteni-3’te verilecektir.)
  7. Çocuğunuzu farklı yeteneklerini keşfedebilmesi için destekleyiniz.
    Sizden “sen çok anlayışlı bir çocuksun”, “iyi psikolog veya öğretmen olabilirsin”,“kendini iyi ifade ediyorsun, yazmayı deneyebilirsin”, “güzel şarkı söylüyorsun, bir enstrüman çalmayı da öğrenebilirsin”, “Matematikte de başarılısın, mühendis olabilirsin”, “Fen’ e çok ilgi duyuyorsun, tıp alanında başarılı olabilirsin” gibi sözler
    söyleyerek onun farklı yeteneklerinin farkına varmasını sağlayınız.
  8. Çocuğunuzdan yapabilecekleri konusunda çok yüksek veya çok düşük beklenti
    içinde olmayınız.

    Çok yüksek beklenti içinde olmanız onun yetersizlik duygusu yaşamasına, çok düşük beklenti içinde olmanız değersizlik duygusu yaşamasına neden olacaktır. Ondan, düzenli ve programlı çalışarak yapabileceğinin in iyisini isteyiniz.
  9. Çocuğunuzun duygularını ciddiye alınız.
    Ergenlik döneminde çocuklarınızın yaşayabileceği korku, kaygı ve negatif duyguları reddetmeyip ciddiye alınız ve onları yenmesi için kendi çözümlerini bulmasına izin veriniz.
  10. Yalnız kalma isteğine saygı gösteriniz.
    Ergenlik döneminde çocuklar vücutlarındaki ve duygularındaki değişimi anlamak amacıyla zaman zaman odasına kapanıp yalnız kalma isteği duyarlar. Onun bu isteğine saygı gösteriniz. Odasına veya banyosuna izinsiz girmeyiniz.
    Çocuklarınız için söylediklerinizden çok yaptıklarınız önemlidir. Davranışlarınız en etkili mesajlarınız olacaktır.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol